Okulumuzda düzenlenen “Mavi Marmara’dan Sumud Filosuna Uzanan Yolculuk” temalı programda, açış konuşmasını yapan okulumuz müdürü Hüseyin BUDULĞAN; Gazze, bir insanlık meselesidir, hiçbir vicdan sahibinin bigane kalamayacağı bir eşikte olduğumuzu ifade ederek katılımcılara teşekkür etti.
Mavi Marmara Gazisi ve İHH Temsilcisi Muhittin Gili, öğrencilerimize hitap etti. Duygusal anların yaşandığı programda öğrenciler de Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çeken konuşma ve şiirlerle Filistin halkına destek mesajı verdi.
Muhittin Gili konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Mavi Marmara bir gemiden ibaret değildi. O, vicdanların ve merhametin yola çıktığı bir umuttu.
Biz o gemide, mazlum bir halkın yalnız olmadığını haykırdık.
Kurşunlara, ambargolara, sessizliklere rağmen bir avuç insan, insanlık onurunu savundu.
Bugün Gazze hâlâ bombalanıyor ama o ruh hâlâ dimdik ayakta.
Çünkü Mavi Marmara’da başlayan o yolculuk, bugün Sumud Filosunun kararlılığıyla sürdü.
Biz o gün nasıl ‘Gazze’ye selam olsun’ dediysek, bugün de aynı inançla söylüyoruz:
Zulüm varsa direniş de var.”
Konuşmasına Aksa Tufanı’nın yıl dönümü ile devam eden Gili, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Bugün burada, tarihe direnişin adıyla kazınan Aksa Tufanı’nın yıl dönümünde bir aradayız.
Bu tarih, sadece bir saldırının değil; bir halkın onurunu, toprağını ve inancını savunmak için ayağa kalkışının adıdır.
Aksa Tufanı, işgale karşı ‘artık yeter’ diyen bir feryattı.
Dünyanın unuttuğu, sessiz kaldığı bir anda Filistin halkı, canı pahasına dimdik durdu.
Kadınlar, çocuklar, yaşlılar… Hepsi sabrın, sebatın ve sumudun timsali oldu.
O gün atılan her adım, bugün hâlâ devam eden bir mücadelenin sesi oldu.
Çünkü Gazze, sadece bir şehir değil; ümmetin kalbidir.
Kudüs sadece bir toprak değil; imanımızın, kimliğimizin bir parçasıdır.
Aksa Tufanı bize bir kez daha gösterdi ki; silah gücüyle susturulamayacak tek şey hakikattir.
Ve o hakikat, her bombanın altında yeniden doğuyor.
Bizler, bu mücadelenin tanıkları olarak diyoruz ki:
Filistin özgür olana, Kudüs’e adalet gelene kadar susmayacağız!
Rabbim direnişin safında duranları muzaffer kılsın,
zulme sessiz kalanların kalplerine merhamet versin.”
Konuşmasını büyük bir coşku ve alkışlarla tamamlayan Muhittin Gili’nin ardından, öğrenciler sahne aldı.
Neslihan Kaçer, “Gazze’de Çocuk Olmak” başlıklı konuşmasında, 7 Ekim 2023’te başlayan saldırıların ikinci yılında Gazzeli çocukların yaşadığı zorlukları anlattı. Kaçer, şu ifadeleri kullandı:
“Sevgili Arkadaşlarım!
Bugün, 7 Ekim… Bundan tam iki yıl önce, 2023 yılında, terör çetesi İsrail Gazze’ye büyük bir saldırı başlattı.
O günden bu yana binlerce insan, özellikle de masum çocuklar, en vahşi bombalarla katledildi.
Yüz yıldan fazla bir süredir İsrail, Filistinlilerin topraklarını işgal etmiş, onlara en şiddetli şekilde zulmediyor.
Gazze’de çocuk olmak çok zor. Çünkü orada çocuklar, bizim gibi okula gidemiyor, parklarda oyun oynayamıyor.
Birçok çocuk ailesini, evini, okulunu kaybetti. Kimi annesini, kimi babasını yitirdi…
Ama buna rağmen umutlarını kaybetmiyorlar. Her sabah yıkık binaların arasında bile gülümsemeye, hayata tutunmaya çalışıyorlar.
Gazze’deki çocuklar, dünyadaki bütün çocuklar gibi sadece yaşamak, gülmek, okumak ve oyun oynamak istiyorlar.
Ama yıllardır süren kuşatma, bombalar ve açlık onların bu en temel haklarını ellerinden alıyor.
Bu zulüm, sadece Filistinlilere değil, insanlığın vicdanına da yapılmış bir saldırıdır.
Bizler, Filistinli kardeşlerimizin acılarını unutmamalı, onların yanında olduğumuzu her zaman göstermeliyiz.
Dualarımızda, konuşmalarımızda, kalplerimizde Gazze’yi unutmamak bir insanlık görevidir.
Çünkü bir çocuğun gözyaşı, dünyanın hiçbir yerinde haklı olamaz.
Bugün, Gazze’de savaşın gölgesinde büyüyen çocukları hatırlayalım. Onlar için dua edelim.
Ayrıca biliyoruz ki siyonist İsrail’in saldırılarına maddi destek veren büyük firmalar var; onların mallarını almayalım, boykot edelim.
Ve unutmayalım: Bir gün mutlaka adalet yerini bulacak, Filistin özgürlüğüne kavuşacak.”
Programda son olarak, öğrencilerimizden Maruf Salih Atala, Nurettin Durman’ın “Coğrafyası Mazlum” adlı şiirini duygulu bir şekilde seslendirdi:
“Sustum artık. Konuşsam kalbim çıkacak.
Ciğerim yanacak Afrika gibi.
Kenya’nın siyah gözleri tutacak beni
Kan tutar gibi olacağım biliyorum
Kongo bir yalnız yürek
Cezayir yok mu kaptanın aman
Tutar mı duası hatırlar mı Müslüman.
Sustum artık. Bana ne tabip lazım
Ne de kurşun döksünler bundan böyle
Zaten kurşun dökmüyorlar artık
Kurşunu çocukların göğsüne saplıyorlar
Yoksul Afganlıları vuruyorlar
Çeçen milletini imha ediyorlar
Sesi yok; kör olasın kör kurşun
Kör müdür sağır mıdır dünya
Bilemiyorum.
Palalar, taşlar, kurşunlar, keskin kılıçlar
Raunda yaralı yürek başında kara bela
Afrika’ya sunulan ölümün müsebbibi
Karasineklerin çağı, ucuz ölümlerin
Bahanesi bir ekmek mi onun için mi?
Kara elmas mı, yer yağı mı, petrol mü?
Senin obez evladın doymuyor Amerika
Doymuyor dünyayı yese kör olasıca
Senin askerlerin kiralık katil
Senin ölümün kanser, hayatın cinayet
Bir taş ataydım da vuraydım alnından
Alnı ki zifiri karanlık cehennem kuyusu
Biteydi bu keder, bu acı, bu soy kırım
Kudüs’ün açaydı çiçekleri ne olurdu
Filistin’in katliamsız geceleri
Bayım kalbinizde merhamet var mı?
Aklınızda Hiroşima, Nagazaki,
Vietnam, Filistin, Bağdat.
Sustum. Silahlar sussun diye sustum.
Bir taş gibi bağrıma bastığım öfkemle
Sustum ki karışayım artık, düşmanım
Kokmadığımı anlasın. Sustuğumu bilsin
Kurşun sıktıkça kalbime kalbimde güller açsın
Daha bir çoğalsın umudum
Umudum ki Müslüman
Umudum ki Allahuekber…”
Program, dualar ve alkışlar eşliğinde sona erdi. Katılımcılar, Gazze halkına desteklerini yineleyerek Filistin davasının unutulmayacağı mesajını verdiler.